DEHB çocuklarda gelişimsel döneme uygun olmayan
dikkat, dürtü, aşırı hareketlilik ve kurallara uyum güçlüğü olarak tanımlanır. DEHB, bireyin yaşına ve gelişim
düzeyine uygun olmayan dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile
kendini gösteren bir bozukluktur. Üç
temel belirtisi: Dikkat eksikliği- Hiperaktivite-Dürtüselliktir.
Tarihçe
İlk
Araştırmalar 1902
DEB semptomlarını gösteren çocuklar daha 1860 lı
yıllarda rapor edilmekteydi ancak bu konudaki en kesin raporları yazan ilk kişi
Still’dir 1902. Still, bu tarz davranış sorunu olan çocukları tanımlayan ilk
araştırmacıdır. Still, ingiltere Royal College Tıp okulunda ders verirken
klinik deneyimlerine göre DEB tanılı çocuklarla karşılaşmış bu çocukları “karşı
gelme / davranış bozukluğu olan çocuklar” olarak adlandırmıştır. Bu çocuklar
genellikle
ü Sinirli
ü Karşı
koyan
ü Disipline
karşı dirençli
ü Aşırı
duygusal ve heyecanlı
ü Öz
kontrolün az olduğu çocuklardı.
Dikkat bozukluğu ve hareketlerini kontrol edememe
davranışı en tipik ve yaygın davranıştır. Still bu çocukların ahlaki kontrol”
konusunda da yetersiz olduklarını ve erkeklerde kızlara oranlara daha yaygın
görüldüğünü not etmiştir. Bu çocukların
ailelerinde alkoliklik öyküsü ve davranış sorunları sıklıkla gözlenmiştir.
Düzensiz aile çevresinin çocuklarda bu tür davranış sorunlarına yol açacağını
ileri sürmüştür. Ancak diğer yandan bu tanıyı alan çocukların aile tutumlarında
yeterli olduğunu vurgulamıştır. Bazı çocuklarda rastlanan bu durumun biyolojik
özellikler, kalıtım, doğum öncesi, doğum sonrası merkezi sinir sistemindeki
hasarla ilgili olduğunu ileri sürmüştür.
İkinci
Kuşak Araştırmacılar 1937-1941
BRADLEY 1937
MALİTCH&ECCLES 1937
BRADLEY&BOWER 1940-1941
İkinci dönemde konuyla ilgili önemli araştırmalara
rastlıyoruz. Bu çalışmaların en önemli özelliği tedavi konusunda etkili uyarıcı
ilaçları ortaya koymalarıdır.
Üçüncü
Kuşak Araştırmacıları 1960
3. dönemde bu konu ve merkezi sinir sistemi
bozukluğu ile ilgili yapılan bir çok araştırmaya rastlıyoruz.
1960 yılında “Hiperaktif Çocuk
Sendromu”= Aşırı hareketli olma bozukluğu olarak psikiyatride kabul edildi.
60 larda ilk yıllardaki çalışmalar
hareket düzeylerinin ölçülmesiyle ve tanı kriterleriyle ilgidir. Tanı
kriterleri çocukların günlük motor etkinliklerinin normal gelişim gösteren ve
aynı cinsteki yaşıtlarıyla kıyaslanarak bulgulanmıştır. Bu dönemde DEHB Minimal Beyin Zedelenmesinin
(MBD) bir parçası olarak görülüyordu.
İlerleyen yıllarda nörologlarca
Minimal Beyin Disfonksiyonu olarak görüldü. Böylece DEHB 1970li yılların
sonunda kadar beyin zedelenmesi olarak ele alındı.
1970 li
yılların ilk döneminde önemli çalışmalara rastlıyoruz. Bu çalışmalar DEHB de en
önemli rolün ne olduğu sorusuna cevap aranmıştır. Dikkat eksikliği, dürtü
kontrolündeki başarısızlığın ve aktiflik düzeylerinin merkezi olduğu belirtildi.
1. Dikkati
verme ve sürdürme
2. Kontrolsüz
davranışları azaltma
3. Duruma
yönelik isteklerin düzeyini azaltma
4. Normal
olmayan anlık tepkilerin güçlü eğilimlerini araştırma etrafında toplanmıştır.
Sonunda 2000 yılında AMERİCAN
PSYCHİATRİC ASSOCİATİON tarafından yeniden tanımlanmıştır.
Çocuk Eğit Blog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder