Huzurlu bir
aile ortamı için anne babaların hayata ve hayatlarının merkezi, en büyük
varsıllıkları ve en mühim varlık alanları olan çocuklarıyla ilişkilerinde ve bu
temel ilişki yaklaşımlarında farkındalık sahibi olmaları gerekir.
Bireysel
huzurmuzu besleyen aile içi rollerimize ilişkin coşku ve heyecanımızı tazelemek
için Anne babaların çocuk yetiştirmede
sahip olmamarı gereken eğitim anlayışları ve değerlerinin temel yapıtaşları
* Sorumluluk Sahibi Olmanın Keyfini
Yaşayın:
Sevgiyle
sorumluluk kavramları arasındaki ilişkiyi sorgularsanız, sevmenin başlı başına
bir sorumluluk olduğunu görürsünüz. Sevgisinden şüphe etmedikleriniz, her türlü ihtiyaçlarınızla yakından ilgilenen
ve bu konuda sorumluluk almaktan kaçınmayan kişilerdir Dolayısıyla sevgi
iletimi, sevdiklerimizin ihtiyaçlarına karşı içten bir duyarlılık içinde
olmamızı gerektirir. Sorumluluklarınızdan sıkıldığınız ve yakındığınız hemen
aklınıza yerinize olmayı ölürcesine dileyen, şikayet ettiğiniz eş ya da
anne-baba rolüne sahip olmak için her değerini feda etmeye hazır insanları
getirin. Ya da kendinizin bu role sahip olabilmek için zamanında verdiğiniz
büyük arzu ve mücadeleyi anımsayın. Seven kişi, sorumluluk almayı bilmelidir.
Sorumluluk almaktan ve sorumluklarınızı yerine getirmekten zevk almayı öğrenin.
Sorumluluk alarak başkalarının ihtiyaçlarını karşılama ediniminin, sizi ne
kadar çoğaltan ve size kudretinizi ne kadar hissettiren, huzurunuzu nasıl
besleyen bir yaşam kaynağı olduğunu fark edin. Sevdiklerinizin ihtiyaçlarıyla
ilgilendikçe, onları gidermenin mütevazi gücünü ve dinginliğini
hissedeceksiniz. Almadan vermenin tadına varın. Kişi kendi varlığından,
yaşamından, bilgisinden, enerjinden, mizahın zamanından vererek sevginin
keyfine varır. Sevmek kuru kuruya bir duygu değildir. Sevmenin en büyük
güvencesi sevgi nesnesine kesintisiz biçimde ilgimizi ve içten gelen bir sorumlulukla tüm varlığımızı verebilmektir.
*
Hayata Karşı Cesur ve Güler Yüzlü Olun:
Acil
ve beklenmedik durumlarda soğukkanlılıkla olayların üstesinden gelebilmek için
gayretli ve cesur olmak konusunda kendinizi eğitin. Bu hem günlük yaşamda hem de
yaşama ilişkin genel yaklaşımınız için gereklidir. Ancak böyle davrandığınızda
çocuklarınıza bir yararınız dokunur. Özellikle hayatımıza aniden giren ayrılık,
hastalık, ölüm gibi durumlarda verdiğimiz tepkileri çocuklarımız yaşamlarının ileriki
yıllarında taklit ederek kişiliklerinin
bir parçası haline getirirler. Sabırlı, sebatlı, dayanıklı ve metanetli olmak
gibi kişisel özellikler desosyal öğrenmeyle gerçekleşir ve çocukların ilk
sosyal öğrenme ortamları aileleridir. Hayatın böyle zor anlarında doğru ve
güçlü davranmanız hem sizin hem çocuklarınız için yararlıdır.
İyi ebeveynlik geleceğe ve hayattaki her
durumda ayakta kalmayı sürdürebilecek güçlü çocuklar yetiştirmektir.
Karşılaştığınız en ufak bir sıkıntılı anınızda, dünyanın sonu gelmiş gibi
davranmayın, bu davranışlarınızı ve tepkilerinizi izleyerek bilinçaltına kayıt
eden çocuklarınızı hayata karşı yılgın,
hazırlıksız ve neşesiz yapar. Yaşam sevinçlerini yitirmelerine sebep olmayın.
Bir insana, hele ki bir insan yavrusuna verilebilecek en büyük zarar, o kişinin
yaşam sevinicini ve umutlarını kaybetmesine sebep olacak biçimde davranmaktır.
Ayrıca sizin de çocuklarınıza bağlılığınızın bağımlılığa dönüşmeyen mutedil ve
makul, sağlıklı bir aralıkta olması gerekir.
Çocuğunuzla
Aranızda “Bağımlılık” Değil “Bağlılık” Geliştirin:
Çocuğunuza
gösterdiğiniz gereksiz, abartılı bir ilgi biçimi ve kendi ihtiyaçlarını kendisinin
karşılamasına -sevgi- adına fırsat vermemek, yeni deneyimlerinde özgür
bırakmamak, kendisini gerçekleştirmesine izin vermeyen aşırı kollayıcı ve
koruyucu anne baba tutumlarıyla çocuğunuzda “bağımlı kişilikler”
geliştirirsiniz. Çocuğunuzla aranızda,
bağlılık yerine bağımlılık geliştiren bir ilişki biçiminiz varsa,
çocuğunuzun zamanı geldiğinde hatta bir yetişkin olduğunda bile sizden ayrı
kalmakta güçlük yaşayacaktır. Aynı şekilde siz de çocuklarınıza bağımlı
olmayın. Sonsuza kadar sevdiklerinizle yaşayacakmışsınız gibi bir aldanma ve
tapınma içinde olmak hem kendi hem çocuklarınızın ruhsal gelişimlerine ve özgür
iradelerine zarar verir. Onların ve size bahşedilen her şeyin bir gün geri
alıncağını aklınızın bir köşesinde tutmak, çocuklarınızın varlığına “bir emanet”
gözüyle bakmak, gerçekçi bir yaklaşımtır. Çünkü her canlının önünde yaşamın bir
parçası olan ölüm gerçeği durmaktadır. Çocuklarımızdan ve sevdiklerimizden
yaşamın akışı içinde herhangi bir nedenle
ya da yürüdüğümüz hayat yolunun “ölüm” olayı ile ayrılabiliriz. Bu durumda
arkamızda bırakacağımız çocuklarda, derin bir eleme sebep bu hayat gerçeğine
göğüs gerebilecek metanet gücünü yaşarken vermemiz gerekir.
Ancak
çocuklarınızda aşırı ve yersiz ilgiyle bağımlı bir ilişki ve sizden başkasına
sevgi ve bağlılık duymasına engel olacak kadar bağımlı bir kişilik
geliştirmişseniz, çocuğunuzun sizden sonra sersefil olacağına emin
olabilirsiniz. Çocukluk döneminde, çoğu çocuk yeni durumlara özellikle yeni ve
sıkıntılı, sevimsiz durumlara uyumda yetişkinlerin yardımına ihtiyaç duyar. Bu
yardımı ondan esirgemeyin. Hayatın iyi ve kötü her olayına karşı onları
eğiterek ruhsal güçlerini besleyin. Bağımlı ilişkilerden uzak durmak özellikle
bu nedenlerden dolayı da son derece önemlidir.
* Çocuklarınızı Yaralayacak
Yaşantılar Sunmaktan Kaçının:
Çocuklarınızda, suçluluk ve utanç gibi
duygular ile anlamsız korkular uyandırmaktan ya da bu duyguları pekiştirmekten
sakının. Bir insana hele ki; bir çocuğa verilebilecek en büyük ceza onu
utandırmaktır. Utandırmak davranışından kaçının. Utandırarark eğitim vermek
gibi bir anlayışa sahip çıkamayız. Ayıplama, kınama ve utandırma davranışları
size kendinizi nasıl kötü ve değersiz hissettirmekteyse, çocuklarınız da aynı
hislere sebep olur. Bu tip zalimce davranışlar çocuklarda kapanmaz yaralar
açar. Hata yapmasına fırsat verin, kusursuz insanlar yetiştirmeye çalışmak çok
anlamsız ve gereksiz, hatta zararlıdır.
Kusursuz, mükemmel bireyler yetiştirmeye
çalışırken bakarsınız ki ruhu ve davranışları son derece kusurlu bireyler yetiştirmişsiniz.
Aile içinde, fiziksel ve duygusal şiddet içeren davranışlardan çocuğunuzu
koruyun. Ayıplamak, suçlamak, hakaret etmek , tehdit etmek gibi kişinin duygu dünyasında
derin izler bırakan davranışların hepsi şiddet içerikli davranışlardır.
Çocuklarınızı, onların duygu dünyalarında derin izler bırakacak olumsuz yaşantılardan
uzak tutun.
* Çocuğunuzu
Keşfetmenin Heyecanını Yaşayın:
Çocukların
ihtiyaçlarını, doğal eğilimlerini bilmek için oyun oynarken ya da onlarla aynı
ortamdayken, onların doğlallıklarını bozmayacak bir şekilde, sessizce ve yorum
yapmadan gözlemleyin. Bunu hem onları keşfetmek amacıyla hem de keşfettiğiniz o
özel dünyaya öykünerek kendi dünyanıza bir şeyler katmak için yapabilirsiniz.
Çocuklardan büyüklerin öğreneceği çok şeyler vardır. Örneğin masumiyetleri,
hesapsızlıkları, içtenlikleri, anı yaşamaları, kolayca huzuru yakalamaları,
içinde bulundukları etkinliğe kendilerini tamamen bırakmaları, sonsuz merak
duyguları, öğrenme heyecanları, bizim için sıradanlaşan dünyadaki herşeye, her
olaya ve her canlıya hayretle bakmaları, baktıklarını görmeleri ve
gördüklerine hayran olmaları gibi!
Onların gelişim aşamalarına, kişilik özelliklerine duyarlılık içinde olun. Çocuğunuzun ilgi ve yeteneklerini keşfedin ve var olan farklılıklarını köreltmek yerine mercek altına alarak beslemeye çalışın.
Çocukların
birbirinden farklı kalıtımsal özellikler ve çevresel şartlar içinde
yetiştiklerinin bilinci içinde olun.Çocuklarınızın bireysel farklılıklarını
kabul edin ve onlara bu anlayış doğrultusunda yaklaşın. Çocuğunuzu tanırsanız kendinizi çocuğunuzun yerine
koyabilirsiniz. Çocuğunuzu tanıyıp anlarsanız, kendi çocukluğunuzda yaşadığınız
çocuksu davranışları anımsamakta zorluk çekmez ve çocuksu davranışlarını masum
bulursunuz, böylece davranışlarıyla ilgili beklentileriniz gerçekçi ve sağlıklı
olacaktır.
Kendinizi,
her durumda onların yerine koymaya çalışın, çocuklarınızın bakış açısından
çevreyi ve bu dünyayı algılama çabası içinde olursanız, onlara ve kendinize
sayısız yararınız dokunur. Hem bu durumda sizi daha fazla önemseyip,
varlığınıza koşulsuz biçimde daha gönülden bir bağlılık duyarlar. Sevgi ve
anlayışla karşı konulması zor bir otorite ve sınırsız bir yaptırım gücü
kazanırsınız.Hoşgörü, anlayış, sevecenlik ve empatik yaklaşım, kişiler
üzerinde olduğu gibi çocuklar üzerinde de sevimli ve güçlü bir yaptırım alanı
kurar. Halk deyişlerinde yer alan bir ifadeyle “ipsiz bağlarsınız kendinize”,
ama elbet bu bir sonuçtur, sebep değil. Yani çocuğunuzun gözünde saygınlık
kazanmak ve onun üzerinde kurmakta zorlandığınız baskıyı kestirme yoldan
sağlamak amacıyla bunu yaparsak, çocukların doğasındaki o hesapsızlığa
yakışmayan biçimde hesaplı davranmış oluruz. Olması gereken bu olduğu için,
içimizden gelen bu olduğu için yapmalıyız. Sizi, sizden korktukları için değil,
isteklerinizi gerçekten anlamlı buldukları için dinlerler. Siz de daha az
yorulur daha az öfkelenirsiniz. Oysa sıklıkla öfkelenmek beden ve ruh sağlığı
bakımından çok yıpratıcıdır. İki üç saniyelik bir öfke anında beyninizde
binlerce nöron hücresinin öldüğünü ve nöronların yenilenme özelliği olmadığını
unutmayın. Daha az öfkelenin daha az öfkeye sebep olun. En iyisi siz çoğunlukla
huzura sebep olmayı hedefleyin. Etrafımıza ışık saçmak ve huzur kaynağı olmak
bir insanın bu dünyadaki en büyük zenginliğidir kuşkusuz.
Ailenizle huzur kaynağı olup, bu
sonsuzluk pınarından doyasıya içmeniz temennisiyle… Huzur sizi ve şu hayattaki
en vazgeçilmez önceliğiniz ve en kıymetli varlığınız yuvanızı hiç terk etmesin…
Çocuk Eğit Blog
Teşekkürler. Emeğinize sağlık. 🙏
YanıtlaSil